Şeb-i Aruz – Ahmet ÖZCAN

Aşağıdaki yazı 1993 yılında Haftaya Bakış dergisinde yayımlanmıştı. Şimdi, 2012 eşiğindeyiz. Ve hamdolsun! hala günlerimiz bir Şeb-i Aruz tadında geçiyor.(A.Özcan)Aydınlanma çağının ünlü Fransız düşünürü Voltaire, “Kandid” isimli eserinde “İyimserlik”le dalga geçer. Herşeye iyi niyetli ve safça bakan pembe gözlüklü roman kahramanını, dünyanın çeşitli bölgelerinde gezdirir ve ona kan,...
Continue reading

MEDENİYET TARİHİMİZİ YENİDEN KEŞFETMEK

Nietzsche’nin “Tanrının öldüğünü” ilan ettiği, akılcılık (rasyonalizm) ve olguculuğun (pozitivizm) hayatın her alanına hakim olmaya başladığı, buna uymayan metafizik içeriğe sahip dinlerin insanlar üzerindeki etkisinin en aza ineceğinin –hatta zaman içerisinde yeryüzünden silineceğinin- düşünüldüğü dönem 19ncı yüzyılın sonlarıdır. Zaman içerisinde, dinlerin yerinin sadece insanların vicdanı ile ibadethaneler olacağı...
Continue reading

ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMLARI – II

ENTEGRASYON TEORİLERİ Giriş Entegrasyon kavramı bütünleşme ve uyum anlamında kullanılmaktadır. Uluslararası ilişkilerde entegrasyon, birimlerin birbiriyle uyumu, bütünleşmesi, ortak siyasi otorite ve idare altında  ortak politikaların geliştirilerek uygulanması olarak tanımlanabilir. Entegrasyon incelenirken ekonomi ve siyaset alanında ayrı ele alınmıştır. Entegrasyonun temelini “2. Dünya Savaşı sonrası ülkelerin birbirleriyle ilişkileri yoğun...
Continue reading

ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

Siyaset Biliminde Bilimsel Kavramlaştırma ve Ölçüm Giriş Kavramlaştırma ve ölçüm siyaset hakkında geliştirilen kuramsal (teorik) önermeleri görgül (ampirik) gözleme dayalı sistematik sınama yoluyla yanlışlama etkinliğinin temel merhalelerinden birisi, hatta ilkidir. Kavramlaştırma gözlemlediğimiz ya da ileride bir zamanda gözlemlemeyi hayal ettiğimiz bir olgunun (fenomenin) veya olayın (event) anlamlandırılması için...
Continue reading

KÜRESELLEŞME VE KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM

KÜLTÜR VE KÜLTÜREL YETERLİLİK Giriş Kültür sözcüğü, Latince kökenli olup Türkçeye Fransızcadan gelmiştir. Latince’de “cultura” sözcüğü, “toprağı ekip biçme” ve “hayvan yetiştirme” anlamına gel- mekteydi. 17. yüzyılın sonuna doğru halkın “bütün bir yaşama biçimi” şeklinde Almanca ve İngilizceden Batı dillerine girmiştir. 18. yüzyıla gelindiğinde ise antropo- lojideki gelişmeler...
Continue reading

ETKİLİ İLETİŞİM TEKNİKLERİ

ETKİLİ İLETİŞİM VE DOĞRU ANLAMAK Giriş İnsanın varlık sürdürme biçiminin bir ürünü olan iletişim, insanın ana rahmine düştüğü andan itibaren sahip olduğu en temel beceridir. İletişim en temel becerimizdir ama aynı zamanda başımızı da ağrıtan ve bizi en fazla üzen beceri yine iletişim becerimizdir. Herkes kendisini en iyi...
Continue reading

AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Türkiye-Avrupa Birliği (Ortaklık) İlişkileri Türkiye-Avrupa Birliği (Ortaklık) İlişkilerinin Ortaya Çıkışı Türkiye, OECD, Avrupa Konseyi, NATO gibi önemli bazı uluslararası oluşumların içinde yer almıştır. Türkiye, 31 Temmuz1959’de bu hareketin en önemli örgütlenmesi olan Avrupa Ekonomik Topluluğuna (AET, bugünkü adıyla Avrupa Birliği’ne) başvurmuştur. Bu başvurunun altında nedenler nelerdir: •          Batılılaşma...
Continue reading

KAMU MALİYESİ

DEVLET VE EKONOMİ Kamu Maliyesinin Tanımı Doğumumuzdan itibaren, sağlık hizmetlerinden, eğitim hizmetlerine, gıda denetiminden find bride çöp toplamaya kadar tüm işler devlet tarafından ödediğimiz vergiler karşılığında sağlanmaktadır. Kamu maliyesi; devletin hangi hizmetleri verip, hangi vergileri toplayacağı, ne gibi koşullarda borçlanacağı ve ekonomik olarak nasıl gelişebileceğini; kısaca devletin gelir...
Continue reading

UYGARLIK TARİHİ II

ORTAÇAĞ AVRUPA TARİHİ VE UYGARLIĞI (5-15. YÜZYIL) Ortaçağ Kavramı Genel olarak, Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden, Yeniden Doğuş anlamına gelen Rönesans Dönemine kadar sürdüğü kabul edilen ortaçağ kavramı ilk olarak Rönesans Dönemi tarihçilerince kullanılmıştır. Ortaçağ dönemi; Erken, Asıl ve Geç Ortaçağ olarak üç döneme ayrılabilir. Erken Ortaçağ (5-11. Yüzyıl)...
Continue reading

İKTİSADA GİRİŞ II

MAKRO İKTİSADIN TEMELLERİ Mikro İktisattan Makro İktisada İnsan, temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak çeşitli malları elde etme mücadelesine giriştiğinden bu yana iktisatla özdeşleşmiştir. Mikro ve Makro İktisat Ayrımı İktisat, kısıtlı kaynakları kullanarak hangi malların kimler için, ne kadar üretileceği ve kimler tarafından tüketileceği gibi temel bir takım sorulara...
Continue reading

UYGARLIK TARİHİ 1

DÜNYANIN OLUŞUMU VE TARİH ÖNCESİ ÇAĞLAR Evren, Dünya ve Canlıların Oluşumu Big Bang (Büyük Patlama) adı verilen teoriye göre evren, yaklaşık 15 milyar yıl önce saf enerjiden oluşan küçük, yoğun ve sıcak bir noktanın giderek büyümesiyle oluşmuştur. Madde giderek yoğunlaşmış ve yer çekimi sayesinde dev kütleler haline gelerek...
Continue reading

İKTİSADA GİRİŞ I

İKTİSADI NEDEN ÖĞRENMELİYİZ? Giriş İktisadı öğrenmenin bir nedeni, içinde yaşanılan dünyayı anlamaktır. Bu dünyada bazı ülkeler refah içinde yaşarken, neden diğer ülkeler açlık çekmektedirler? Bazı ülkelerde enflasyon oranı çok yüksek iken, neden bazı ülkeler istikrarlı fiyatlara sahiptirler?… gibi sorulara cevap aramaktır. Diğer bir neden ise, iktisadı öğrenmek insanları...
Continue reading

DAVRANIŞ BİLİMLERİ I

SOSYOLOJİYE GİRİŞ VE YÖNTEMİ Sosyoloji Nedir? Sosyoloji sosyal ilişkiler üzerinde odaklanan, sosyal ilişkilerin; bireylerin tutum ve davranışları üzerindeki etkileri ve bu ilişkilerin toplamı olarak tanımlanabilecek toplumun oluşumu, gelişimi ve değişimi üzerinde duran bir bilim dalıdır. Sosyoloji toplumları imceler ve toplumlar da içinde yaşayan insanların davranışlarını, inançlarını ve kişiliklerini...
Continue reading

Felsefe hangi temele dayanmalıdır – Hilmi Ziya ÜLGEN

Genel felsefe bölümlerinden hangisi bütün felsefeye temel olmak gücündedir? Bu kitapta incelediğimiz üç bölümden her birinin felsefi düşünceye ve bundan dolayı ilimlere temel olmak iddiasında bulunduğunu, bugün de bir dereceye kadar sürüp gittiğini görüyoruz. Öyle ise onların bu bakımdan ne gibi kanıtlara dayandığını, bu konuda ne derecede haklı...
Continue reading

ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMLARI I

REALİZM VE NEOREALİZM (GERÇEKÇİLİK VE YENİ GERÇEKÇİLİK) Giriş Realizm I. Dünya savaşı sonrası idealizmin boşluğunu doldurmak için ortaya çıkmıştır. II. Dünya savaşı sonrası güvenliğin iyice ön plana çıkması ile beraber çok daha çekici hale gelmiştir. Dolayısı ile soğuk savaş döneminin açıklanmasında ele alınan temel bir teorik çerçevedir. Realizmin...
Continue reading

GİRİŞİMCİLİK VE İŞ KURMA

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI, ÇEŞİTLERİ VE GİRİŞİMCİLİKTE ETİK Girişimcilik Girişimcilik, bir malın veya hizmetin üretim girdilerinin satış amaçlı olarak henüz belirlenmemiş bir bedelle satın alınması ve üretilmesidir. Girişimcilik, kökleri hayallere dayanan ve değerlerle sonuçlanan bir süreçtir. İnsan hayatını kolaylaştıran her eylem içinde girişimciliği barındırır. İşletmelerin etkilendikleri ancak etkileyemedikleri ekonomik, toplumsal,...
Continue reading

DİPLOMASİ TARİHİ

DİPLOMASİNİN TANIMI, DİPLOMASİ TEORİSİ, DİPLOMASİ TEORİSİNE KATKIDA BULUNANLAR Diplomasinin Tanımı ve Kapsamı Diplomasi uluslararası ilişkileri düzenleyen antlaşmalar bütünü; yabancı bir ülkede ve uluslararası toplantılarda ülkesini temsil etme işi ve sanatı; bu işte çalışan kimsenin görevi, mesleği; bu görevlilerin oluşturduğu topluluk’ olarak tanımlanmaktadır. Politikayla diplomasi birbirine karıştırılan kavramlardır. Diplomasi...
Continue reading

AVRUPA BİRLİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ’NİN BÜTÜNLEŞME TEORİSİ Uluslararası  İşbirliği Ulus-devletlerin ekonomik, siyasal, kültürel ve askeri alanlarda birbirleriyle gerçekleştirdikleri işbirlikleri genel olarak kendi aralarında oluşturdukları örgütlenmeler, diğer bir deyişle uluslararası örgütler şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu tür örgütlenmelerde kararlar katılımcı aktörlerin, yani ulus-devletlerin doğrudan kendilerince alınır. Buna göre, uluslararası örgütlerin katılımcılarının onaylamadıkları bir ...
Continue reading

AMERİKAN DIŞ POLİTİKASI

ULUSLARARASI SİSTEMDE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ (ABD) ABD ve Uluslararası Sistem Amerika Birleşik Devletleri (ABD), uluslararası sistemdeki konumu, gücü, etkisi ve katılım derecesi nedeniyle süper güç olan bir devlettir. 20 yüzyıldaki uluslararası ilişkiler performansı ve bu performansın sonuçları itibarı ile uluslararası sistemin oluşumunda, şekillenmesinde ve işleyişinde çok büyük rol...
Continue reading

Çin Felsefesine Giriş

Yeni belgeler Çin uygarlığının sanıldığı kadar eski olmadığını, İ.Ö. 1000 yıllarında başladığını göstermiştir. İ.Ö.4500 yıllarında Çin topraklarında Moğol tipinde ve neolitik uygarlıkta bir halk yaşıyordu. Bu halkın Tibet, Türk ve Tai karışımı olduğu sanılmaktadır. İ.Ö. 2000 yıllarına doğru bu halkın iki ayrı kültür düzeyinde gelişmeye başladığı ve bu...
Continue reading