Home » Tarih » Mezopotamya » ESKİ MEZOPOTAMYA – ESKi TAŞ CAĞI / PALEOLiTiK (MÖ 1100000-12000) Bölüm2

ESKİ MEZOPOTAMYA – ESKi TAŞ CAĞI / PALEOLiTiK (MÖ 1100000-12000) Bölüm2

Kültür tarihçileri insanlık tarihinin çok uzun süren bu dönemini Alt, Orta ve Üst olmak üzere üçe bölmektedir. Günümüze kadar gerçekleşen araştırmalarla insanın Afrika’da ortaya çıktığı kesinleşmiştir. Homo Erectus adı verilen eski atamızın buradan dağılıp yaklaşık 1500000 yıl önce dünyanın değişik yerlerinde farklı ortamlarda yaşadığı saptanmıştır. insanın kültürel evrimi içinde bu insan türünün gerçekleştirdiği ilkler çok önemlidir. Mezopotamya’nın batısından Güney Asya’ya oradan Uzakdoğu’ya hatta Avustralya kıtasına kadar yayıldığı bilinen ve olasılıkla belirgin bir dili olan bu insanların bilinçli avcılık yaptığı, ateşi kontrollü kullanmayı öğrendiği, ilk standart taş aletleri ürettiği anlaşılmaktadır. Afrika’dan Asya’ya geçişlerinde o zamanlar olasılıkla yaşanılması zor olan Orta Mezopotamya yerine daha batı kesimi, kıyı bölgesini tercih ettikleri Şlistin’deki Ubeidia buluntu yerinde ele geçen ikili yüzey (el baltası) endüstri örnekleriyle belgelenmektedir. Uzun yıllar el baltası olarak tanımlanan, çoğunlukla kaba ve armut biçiminde olan aletler kazımak, kesmek, kıymak, vurmak gibi işlerde kullanılıyordu. Aynı tip endüstrilere Kuzey Mezopotamya’da Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Batman ve Kuzey Suriye’de rastlanılmaktadır. Homo Erectus insanlarının mağara, kaya sığınağı, ağaç kovuğu, çadır ve kulübe tipindeki barınaklarda yaşadıkları, fundalıkları tutuşturmak suretiyle hayvan sürülerini ürküttükleri, yanan veya yaralanan hayvanları büyük taşlarla öldürdükleri, çakmaktaşından yaptıkları satır gibi aletlerle bunları parçalayıp yedikleri anlaşılmaktadır. Ateş yakmayı da bilen bu tür insanların geçici kamp yerleri de yüzey araştırmaları sonucunda saptanmıştır. içlerinde Adıyaman’daki Şehremuz Sırtı kamp yeri kazılarla incelenmiştir. Özellikle Türkiye Gaziantep düzlüklerinde, Ilısu Barajı göl alanında, Kuzey Suriye’de yine bu dönemdeki insan tarafından işlevi bittiği için atılmış veya unutulmuş çok sayıda iki yüzeyli (el baltası) alet günümüzde gerçekleşen yüzey araştırmalarında ele geçmiştir. Günümüzden 220000 yıl önce olasılıkla Homo Erectus’dan gelişen yeni bir insan türü Homo Neanderthal insanı ortaya çıkar. Bu tür, teknolojik olarak gelişmiş taş aletler yapmayı başarmıştır. Neanderthaller ölülerini ilk gömen insanlardır. Ölü gömme geleneklerinde belki ruh ya da başka dünya inanışının varlığı Mezopotamya’da Kuzey Irak-Şanidar Mağara’sındaki önemli (?) bir kişinin özellikle şifalı ot ve çiçeklerle beraber törenle gömülmesi ile belgelenmiştir. Günlük yaşantı tıpkı Homo Erectusların yaşantısı gibi toplayıcılık ve avcılığın olduğu karma ekonomi şeklindedir.

5196-idea44-mezopotamya-ovasi-7489-950px

Yaklaşık 120000 – 110000 yıllarında günümüz insanının atası olan Homo Sapiens insanı tarih sahnesine çıkar. Bu tarihlerde Neanderthal türü de yaşamaya devam etmiştir. Hatta iki türün uzun bir süre en az 60000 yıl beraber yaşadığı, sonra Neanderthallerin tümüyle yok olduğu kabul edilmektedir. Klasik sınıflamada bu dönem ÜstEski Taş Çağı olarak tanımlanmaktadır. Bu dönem insanları Kuzey Mezopotamya’da tahminen 25-30 kişilik topluluklar halinde genellikle hayvanların mevsime bağlı göç yollarıyla ilgili akarsu vadilerinde yaşamışlardır. Mağara, kaya sığınağı dışında açık havada ağaç dalları ve postlarla yaptıkları çadır tipinde basit barınaklarda oturmuşlardır. Çok bilinçli yoğun avcılık ve toplayıcılıkla yaşamlarını devam ettirdikleri anlaşılmaktadır. Çakmaktaşı ve obsidiyenden (doğal cam) ustaca yaptıkları dilgi türü aletlerle birlikte kemikten bizler deri giysilerin kabaca dikilmesi için kullanılmıştır. Sapienslerin dinsel düşünce sistemi dışında sanat ile ilgilendikleri bilinmektedir. Cinsel organları abartılarak yapılan ve kültür tarihçileri tarafı ndan “Venüs”adı verilen kadın heykelcikleri (ana tanrıça) hem bolluk hem de üreme ile ilgili olmalıdır. Homo Sapiensler de ölülerini gömmüşlerdir.