Home » Yazarlar » Özgür Gezen » Yeni, Yeniden İleri Medeniyet Hayali – I

Yeni, Yeniden İleri Medeniyet Hayali – I

“Bir şeyde anlaşmazlığa düştünüz mü onu Allah’a ve Resulüne arz ediniz!”

Nisa Suresi 59

Yeni, yeniden İleri bir Medeniyet inşa etmek için nereden başlamalı? Hayalimiz yaşayan, düşünen çoğu insan için ortak olabilir, ancak fikirsel ve yöntemsel olarak farklılıklar gösterebilir. Müslüman olan bizler için temel referans Kur’an olduğuna göre ona soralım.

-Ey Allah’ın insanlara hitabı olan Kur’an; İleri bir Medeniyet kurabilmek için nereden başlamalıyız?

Bence cevap Peygambere Hira Dağı’nda gelen ilk ayetlerdedir. İlk ayetler inerken Hira Dağı’ndaki o havayı hissetmeye çalışalım. Düşünün Hira Dağı’nda yalnız oturuyorsunuz, düşünüyorsunuz, bu toplum (Mekke) nereye gidiyor, cehalet, kölelik, fuhuş, oturak alemleri almış başını gitmiş, faiz ticaret yapanları eziyor, adaletsizlik, haksızlık, huzursuzluk artık olağan olmuş, 5-10 aile ve din tüccarları düzenini kurmuş halkı sömürüyor, gençlerin gelecek ile ilgili rızık endişeleri had safhada, güçlü olan zayıf olanı eziyor ve siz bir çıkış yolu, umut var mı? “Ne olacak bu toplumun hali” diye düşünüyorsunuz ve birden bir ses “OKU”, etrafınıza bakınıyorsunuz ve irkiliyorsunuz tekrar aynı ses “OKU”   sesin kaynağını araştırmaya başlıyorsunuz, tekrar aynı ses “OKU”, ayetin devamında peygamberin aklındaki “NE” okuyayım, “NASIL” okuyayım sorularına cevaben; “Yaratan Rabbinin adıyla oku! (Alak Suresi 1)” benim bu ayetlerden anladığım; okumak bilgilenmek, öğrenmek anlamında oku, “yaratan rabbinin adıyla bilgilen, öğren”  çünkü ayetin devamında “o insanı bir kan pıhtısından (değersiz bir çiğnem etten) yarattı! (Alak Suresi 2)”  çoğu müfessir bu ayette Allah’ın insanın yaratılışına atıfta bulunduğunu belirtiyor, bence Allah bu ayette insanın bilgisizliğine, cahilliğine, diğer yaratılmış canlılardan bir farkının olmadığına atıfta bulunuyor. O zaman şu soruyu sormak gerek. İnsanın ne zaman diğer yaratılmış canlılardan farkı olur? Ayetin devamı bu soruyu cevaplar; Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti. (Alak Suresi 3 – 4 – 5 )  bu ayetten benim anladığım insan, Allah’ın lütfuyla okuduğunda, bilgi sahibi oluğunda diğer canlılardan farklı ve değerli olabilir. Aynı zamanda felsefecilerin binlerce yıldır sorduğu “bilginin kaynağı nedir ?” sorusunun da cevabı verilmektedir. Bilginin kaynağı “O” dur. Devam eden ayetlerde ise bilgi sahibi olunca azan insanların durumu anlatılır.  “Hayır! Doğrusu insan azgınlık eder. Kendisinin muhtaç olmadığını zannettiği için. Muhakkak ki dönüş mutlaka Rabbinedir. (Alak Suresi 6 – 7 – 8 )  ”

Alak suresinin 1-8 ayetlerinden benim çıkardığım sonuç Yaratan Rabbimizin adıyla öğrenmek, bilgilenmek ve referans olarak onun Kuran’da peygamberi aracılığıyla gönderdiklerini referans olarak kabul etmek gerekmektedir.

islahin_kurallari_2-604x270 

Bütün medeniyetin mirasçısı olan insan

Deyin ki: Allah’a, bize indirilen kitaba, İbrahîm’e İsmâîl’e, İshak’a, Yakup’a, Yakup’un oğullarına indirilenlere, Mûsâ’ya, İsa’ya ve peygamberlere Rablerinden verilene inandık, onların hiçbirini öbüründen ayırt etmeyiz ve biz, Allah’a teslîm olanlarız.

Bakara 136. ayet

 Bakara Suresi 136. Ayetten benim anladığım;  Allah, biz Müslümanlara peygamberleri aracılığıyla gelen mesajı ve mesajı getirenleri ayırt etmememizi emrediyor. Her peygamber farklı topluluklara/medeniyetlere gönderilmişse ve her topluluk/medeniyet insanlık tarihine belli bir katkı yapmışsa; o zaman tüm insanlık ortak bazı değerleri, mitleri(Yaradılış, Nuh tufanı, kıyamet gibi) paylaşıyor olmalı -ki antropoloji de böyle olduğunu söylüyor. Biz Müslümanlar kökü ilk insan, peygamber olan Adem’e dayanan insanlık tarihine medeniyetine nasıl bakmalıyız?

Düşünün ki, binlerce dönüm arazisi, hanları, hamamları, yatları, katları olan, sarayda oturan, ama ayık gezmeyen, her gece oturak âlemleri düzenleyen, çapulcu arkadaşları, metresleri olan zalim bir babanız var. Ve bir gün imtihan dünyası olan bu dünyadan ahiret yurduna göçtü, bir Müslüman olarak ne yaparsınız?

Bir Müslümanın yukarıda ki gibi bir baba figürünü kabullenmeyeceği aşikâr, bu durumda Müslüman mirasçı ne yapmalı? Reddi miras mı yapmalı?

Bence Müslüman mirasçının yapacakları gayet basit, babanın cenazesi defnedilir, taziyeler kabul edilir, sonra evdeki içki şişeleri toplanıp çöpe atılır, oturak âlemindeki arkadaşları ve metreslerinin varsa hakkı ödenir, helallik istenir, gönderilir. Zulmettiği, haksızlık yaptığı insanların mağduriyeti giderilir, haklar hak sahiplerine verilir, sonrada Müslüman mirasçı babasının sarayına gider oturur, parasıyla da hayır işlerine devam eder.

Müslüman bir mirasçı olarak, Bakara suresinin 136. Ayetini referans alacak olursak ilk insan/peygamber olan Adem’den bugüne kadar insanlık tarihi boyunca üretilmiş bütün medeniyetin, bilginin, kültürün, iyinin, kötünün, güzelin çirkinin, mirasçısı olurum. Müslüman bir mirasçı olarak da elime alırım Kur’an-ı Kerimi bana bırakılan Adem’den bu yana ilk İnsan/Peygamber’den beri üretilmiş medeniyet mirasının eksiklerini tamamlar, yanlışlarını düzeltir, düzeltilemeyecek olanları ayırır ve doğrularıyla yeni bir medeniyet kurmaya çalışırım.

Gelecek yazıda görüşmek üzere.

Gelecek yazıda Tarihte İleri medeniyet inşa etmiş milletlerin ortak özellikleri nelerdir?