Home » Tarih » Mezopotamya » Mezopotamya’nın Tarih (Yazı) Öncesi Dönemleri Bölüm1

Mezopotamya’nın Tarih (Yazı) Öncesi Dönemleri Bölüm1

GiRiŞ

İki nehir arasındaki ülke anlamına gelen Mezopotamya terimi, Fırat ve Dicle nehirleri ile bu nehirlerin kolları arasındaki bölgeyi kapsayan coğrafya için kullanılmaktadır. Bu terim Eski Yunanca’daki orta anlamındaki “mesos” ve ırmak manasına gelen “potamos” kelimesinden türetilmiştir. Kuzey sınırı yaklaşık olarak Anadolu’da Güneydoğu Toros Dağları, doğu sınırı iran’daki Zagros Dağları, batı sınırı yaklaşık Amanos Dağları, güney sınırı ise Fırat ve Dicle nehirlerinin birleşip beraber döküldüğü Basra Körfezi’dir. Mezopotamya kuzeyde dağlık bölge ve dağ eteklerinde step ortamı, ortada ovalar, güneyi ve batısı çöllerden meydana gelmiştir. Mezopotamya’nın coğrafi yapısı genel özellikleri bakımından, Yukarı/Kuzey, Orta ve Aşağı/Güney Mezopotamya olarak üçe ayrılmaktadır. Yukarı Mezopotamya siyasi harita açısından Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Kuzey Suriye, Kuzey Irak, Aşağı Mezopotamya da Güney Irak ve kısmen Güneybatı iran bölgesidir.

Karte_Mesopotamien

Mezopotamya’nın kuzeyi, Zagros Dağları, Güneydoğu Toroslar ve Amanoslar tarafı ndan çizilen yarım daire biçimindeki hat nedeniyle “Bereketli Hilal” olarak adlandırılır. Bölgenin en büyük akarsuyu Fırat’tır. Karasu ve Murat çaylarının oluşturduğu Fırat Nehri Toros Dağlarının kuzeyinden kar suları ile beslenerek güneye doğru Gaziantep ve Şanlıurfa platolarını ayırıp Türkiye-Suriye sınırını aşarak Suriye’ye ulaşır. Burada Balık/ Balih Nehri ve doğuda Habur Çayı ile birleşir. Bu yan kollarla daha güçlenen Fırat Nehri Mezopotamya düzlüklerini geçerek Şattülarap’da Dicle ile birleşir. Mezopotamya’nın ikinci büyük nehri olan Dicle ise Güneydoğu Torosların orta kesiminde iki kaynaktan doğar. Diyarbakır’dan sonra Ambar, Batman, Garzan ve Botan çayları ile birleşir. Raman Dağı’nın güney eteğindeki dar boğazları geçerek sınırımız dışına çıkar. Kuzey Irak’ta Küçük Zap, Büyük Zap, Adhem ve Diyala suları ile beslenir. Güney Mezopotamya’da Fırat Nehri ile birleşip Basra Körfezi’ne dökülür. Mezopotamya’nın doğu sınırını teşkil eden Zagros Dağları üç silsile şeklinde kuzey-güney istikametinde uzanarak Mezopotamya ile iran Platosu arasındaki sınırı çizer. Bazı coğrafyacılar Toroslarda olduğu gibi doğuda dağların arasındaki ovalar ve platoları, geçitleri de Mezopotamya uzantısı olarak yorumlamaktadır. Kuzey Mezopotamya’nın Suriye Ovası haricindeki Toros, Hakkâri, Abdülaziz, Sincar dağ eteklerindeki eşik kısmı kışın yağışlı ancak yüksekliği yüzünden sert iklime sahiptir. Aşağı Mezopotamya ise yazın kurak ve çok sıcaktır. Sıcaklık yaz aylarında 40-50 dereceyi bulmaktadır. Kışlar ise soğuk geçer.

Mezopotamya’nın uzak geçmişinin çeşitli aşamaları, ilk kez saptandığı yerin adıyla anılan kültür isimleri altında incelenir. Günümüze ulaşan eski yerleşme yerlerinde saptanan kalıntıların tarihlenmelerinde buluntuların teknik özellikleri, başka yerlerde bulunanlarla benzerlikleri, gelişim sürecinin izleri gibi kıstaslar yanında C14 (karbon 14) analizleri gibi kimyasal yöntemlerden de yararlanılır. Alt başlıklar halinde tarihleri de verilerek sıralanan dönem isimleri tamamen ham madde yapım tekniklerine göre ayrılmıştır. Birçok kültür tarihçisi pek çok nedenle bu sınıflandırmaya karşı çıkmışlarsa da terim ve tanımlamalar Türkiye’deki Orta Eğitim kurumlarında kullanılmaya devam etmektedir. Aşağıda sunulan Halaf, Hassuna, Samarra, Obeyd (Ubayd) gibi tarihöncesi kültür isimleri herhangi yazılı bir kaynaktan değil, ilk defa bulunduğu höyük (taş, kerpiç, hayvan kemiği, kül gibi kullanım öğelerinin yıkılan yerleşme yerlerinde birikmesinden oluşan tepe) isminden esinlenerek verilmiştir. Daha sonra bu isimlendirme tüm dünya kültür tarihçileri tarafından kabul görmüştür.