Home » Tarih » Mezopotamya » ESKİ MEZOPOTAMYA – Obeyd/Ubaid Dönemi (MÖ 5900-4300) Bölüm9

ESKİ MEZOPOTAMYA – Obeyd/Ubaid Dönemi (MÖ 5900-4300) Bölüm9

ESKİ MEZOPOTAMYA – Obeyd/Ubaid Dönemi (MÖ 5900-4300) Bölüm9

Kuzey Mezopotamya’da Halaf Kültürü devam ederken Güney Mezopotamya’nın verimli topraklarında yeni bir kültürün doğduğu görülmektedir. Kültüre ilk kez, Sümer yerleşmesi olarak bilinen Ur Höyüğü’nün yakınında Tel El Ubaid adlı höyükteki araştırmada rastlanmış ve bu höyüğün adı verilmiştir. Obeyd kültürünü, kuzey ve doğudaki dağlardan güneye gelen, kanallar açarak kuru tarımdan sulu tarıma geçen toplulukların oluşturduğu sanılmaktadır. Obeyd kültürü bütün ayrıntılarıyla Eridu kentinde ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca Hacı Muhammed, Te’l ul Savvan ve Tell Aveyli gibi birçok höyükte bu döneme ait yerleşmelerin kalıntısı incelenmiştir. Eridu kentinde Obeyd Dönemi’nin ikinci evresinde tapınaklar inşa edilmiştir. Sulu tarım olanaklarıyla gelişen yerleşmelerde ortaya çıkan refah seviyesi yüksek toplumun yaşam biçimini tanımlayan Obeyd, üçüncü evrede kuzeye doğru yayılmaya başlamıştır. Dördüncü evrede kültür tüm Mezopotamya’ya yayılmıştır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, Doğu Akdeniz’de hatta Çukurova’da çok sayıda yerleşme yerinde Geç Obeyd kültürünün etkileri belgelenmiştir.

indir

Bu dönemin yaşam biçimi hemen hemen tümüyle ziraat ve hayvancılığa dayanmaktadır. Güney Mezopotamya’da sulama kanalları vasıtasıyla tarım geliştirilmiş, elde edilen ürün artırılmıştır. Ancak Mezopotamya ağaç, maden taş gibi hammadde kaynaklarından yoksundur. Bu yüzden Obeyd kasabalarında yaşayan seçkinler kurdukları ticaret kolonileri ile ihtiyaçları olan hammaddeleri çok uzak bölgelerden temin etmekteydiler.

Organize işleri yöneten, ticaret ve tarımı yönlendiren yönetici sınıf, büyük tapınakları inşa ederek etkinliğini artırmıştır. En iyi örnekler Mezopotamya’da Eridu, Uruk, Tepe Gawra ve Malatya/Arslantepe’de ortaya çıkarılmıştır. Genelde dörtgen olarak inşa edilen tapınağın merkez odasında sunak ve podyum bulunmaktadır. Ortadaki podyumun kurban masası işlevi olduğu anlaşılmaktadır. Kanatlardaki küçük odalar tapınağa sunulan armağanların depolanma ve rahiplerin yaşam alanlarıdır. Tepe Gawra’da yan yana üç tapınağın varlığı tanrı ailesine işaret etmektedir. Kuzeydeki tapınakta çok sayıda mühür baskılı kil (bulla) ele geçmiştir. Hububat doldurulan kapların ağızları, bir bezle örtülmüş ve ip dolanarak bağlanmıştır. ipin iki ucu bir çamur topak içine sıkıştırılmış, topağın üzerine de mühür basılmıştır. Bulla olarak adlandı rılan bu mühür baskısı, ürünlerin belli merkezden gelen emirlerle depolanıp sonra dağıtıldığını göstermektedir. Bu dönemde Basra Körfezi çevresinde yaşayanlar, sazdan yapılmış evlerde oturmakta, balıkçılık ve hasır yapımıyla geçinmekteydiler. Orta Mezopotamya’daki Tell Madhhur’da Khait Kasım ve Abade, Kuzey Mezopotamya’da Malatya/ Değirmentepe gibi yerleşmelerde çok sayıda odadan oluşan kerpiç ev temelleri ortaya çıkmıştır. Ortadaki büyük salondan yan mekânlara küçük kapılarla geçilmektedir. Obeyd Dönemi yapılarının büyük bölümü çift kanatlı, ortada salonlu ve iki katlı inşa edilmekteydi. Obeyd toplumlarında yerleşme içine gömü yapılma geleneği devam etmiştir. Erişkin ölülerin yerleşme dışına oluşturulmaya başlayan mezarlıklara gömüldüğü saptanmıştır. Eridu’da kenarları kerpiçle çevrelenmiş, üstü de kerpiçle kapatılmış sandık biçiminde çok sayıda mezar bulunmuştur. Bu erken mezarlığın yaklaşık bin kadar mezardan oluştuğu anlaşılmıştır. Ancak bunlardan iki yüz adedi kazılarla incelenebilmiştir. Ölüler bükülmüş/büzülmüş (cenin) pozisyonunda mezara konmuştur. Bazı durumlarda iki kişinin aynı mezara konduğu ortaya çıkarılmıştır. Obeyd toplumlarının öteki dünyaya inandıkları cesedin yanına konan armağanlardan anlaşılmaktadır. Genellikle mezara hediye olarak takılar konulmuştur. Ayrıca tabak, çanak, çömlek gibi çeşitli kap da hediye olarak sunulmuştur. Olasılıkla bu kapların içinde gıda ve içecekler de bulunuyordu. Mezarlara çok nadir de olsa pişmiş topraktan küçük heykelciklerde konmuştur.

Çanak çömlek yapımında ortaya çıkan yeniliklerden biri yavaş dönen el çarkının kullanılmaya başlamasıdır. Bu yöntemle çömlek üreticileri daha fazla sayıda üretim yapma imkânına kavuşmuşlardır. Seri üretim, standart ve bezemesiz kapların yaygınlaşmasına neden olmuştur. Elde çanak çömlek yapımı da devam etmiştir. Obeyd Dönemi’ne özgü olan ve üzerinde kare, zikzak, baklava, daire ve üçgen gibi motişer bulunan kaplar bu kültürün sınırlarını aşarak çevre kültür bölgelerine ulaşmıştır.