Adanma
Adanma, Budistlerin çoğunluğu için uygulamanın önemli bir parçasıdır. Adanma uygulamaları arasında selamlama, bağış, hac, ilahi söyleme bulunmaktadır. Arık Ülke Budizminde Amitabha Buddha’ya adanma başlıca uygulamadır. Niçiren Budizminde ise başta gelen uygulama Lotus Sutra’ya adanmadır
Üç Hazineye Sığınma
Geleneksel olarak çoğu mezhepte Budizme girişte ilk adım Üç Hazine’ye (Sanskrit: त्रिरत्न Triratna or रत्नत्रय Ratna-traya, Pali: Tiratana) sığınmak olarak kabul edilir. Kimi kaynaklarda küçük hatta henüz doğmamış çocuklar için bile sığınma merasimi yapılabileceğini belirtilir. Tibet Budizminde kimi zaman bir dördüncü olarak lama’ya sığnılır. Bodhisattva yolunu seçen kişiler ise yemin ederler; bu tür adanmışlık Budizmde şefkatin en yüksek ifadesi sayılır.
Üç Hazine şunlardır:
Buda (başka ifadeyle,Aydınlanmış Olan).
Dharma: Buda’nın öğretileri.
Sangha: Kelime olarak grup, cemiyet anlamına gelir; ancak Budizmde belli bir gruba işaret eder. Bu Budist dinadamları (bhikkhu ve bhikkhuniler) olabileceği gibi, Aydınlanmanın ilk basamağına ulaşmış (Palice’de Sotapanna) kişiler de olabilir.
Kayıtlara göre Buda kendisini bir örnek olarak göstermiş, ancak takipçilerinden kendisine inanç (Sanskrit श्रद्धा śraddhā, Pāli saddhā) beslemelerini talep etmemiştir. Ayrıca öğretilerinin olduğu gibi kabul edilmemesini söylemiş ve öğrencilerini bunları kendi başlarına test edip kabullenmeleri için cesaretlendirmiştir (bakınız Kalama Sutta). Dharma da, aynı şekilde ızdıraba son vermek ve aydınlanmaya ulaşmak için kılavuzluk ederek ihtiyacı olana sığınma sağlar. Saṅgha, yani Budist manastır düzeninin ise, orijinal öğretileri muhafaza ederek ve Buda’nın ortaya attığı esasların gerçekleştirilebileceğine dair canlı örnekler sunarak sığınma sağladığı kabul edilir.
Budist Etik
Śīla (Sanskritçe) ya da sīla (Pāli) genellikle diğer dillere “erdemli davranış”, “ahlak”, “etik” veya “ilke” olarak çevrilir. Beden, zihin ya da konuşma yoluyla yerine getirilen, bilinçli bir çabayı içeren bir eylemdir. Üç uygulamadan (Sila, Samadhi, ve Panya) biri, pāramitāların ikincisi olarak kabul edilir. Düşünce, söz ve eylemin ahlâkî saflığı anlamına gelir.
Sila, Samadhi/Bhāvana olarak anılan zihin gelişiminin temelidir. İlkeleri izlemek yalnızca içsel olarak uygulayıcının zihinsel huzurunu desteklemekle kalmaz, aynı zamanda dışsal olarak topluluğun da huzurunu sağlamaya yardımcı olur. Karma Yasasına göre, ilkeleri izlemek bir takım faydalar getirir, huzur ve mutluluk verici etkilere yol açacak nedenler oluşturur.
Sila ahlâkî davranışın genel ilkeleri olarak kabul edilir. Birçok seviyede sila mevcuttur, bunlardan “temel ahlaka” (Beş İlke), “çileci temel ahlaka” (Sekiz İlke), “öğrenci rahiplere” (On İlke) ve “rahiplere” (Vinaya ya da Patimokkha) yönelik olanları vardır. Sıradan halk genelde tüm Budist okullarında ortak olan Beş İlkeyi izler. Ancak isterlerse, temel çileci uygulamaları barındıran Sekiz İlke’yi izleyebilirler.
Beş İlke, uygulayıcıların endişelerden uzak, mutlu bir yaşam sürüp rahatlıkla meditasyon yapabilmelerini sağlamak üzere geliştirilmiş eğitim kurallardır.
- Can almaktan kaçınmak (duyarlı yaşam formlarına karşı şiddetsizlik)
- Verilmemiş olanı almaktan kaçınmak (hırsızlık yapmamak)
- Tensel (cinsel) suistimalden kaçınmak
- Yalandan kaçınmak (her zaman doğruyu söylemek)
- Farkındalık kaybına yol açan sarhoş edici maddelerden (özellikle alkol ve uyuşturucular) uzak durmak
İlkeler, uyulması zorunlu emirler olarak değil, halkın istekleri doğrultusunda kabul edip izleyeceği, uygulamayı kolaylaştıran eğitim kuralları olarak tasarlanmıştır. Dolayısıyla başkalarını ahlâkî olarak yargılamak için kullanılmazlar. Budist düşüncede, başka hiçbir ileri Budist uygulama yapmadan, yalnızca cömertlik geliştirilmesi ve ahlâkî davranışlar, bilincin öylesine saflaştırılmasını sağlar ki, alt düzey cennetlerden birinde yeniden doğmak bile mümkündür. Kişinin amacını sınırlayıp böyle bir cenneti hedeflemesinde ise herhangi yakışık almayan veya Budizme aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Sekiz İlke’de, cinsel suistimal hakkındaki üçüncü ilke daha katı yapılmış ve Bekârlık İlkesi haline getirilmiştir. Diğer üç ilke ise şunlardır:
- Yanlış saatlerde yemekten kaçınmak (yalnızca gündoğumundan öğlene kadar yemek)
- Dans etmekten, müzik çalmaktan, mücevher takmaktan, makyaj malzemesi kullanmaktan, gösteri ve eğlencelerden kaçınmak
- Yüksek veya lüks sandalye ve yatakları kullanmaktan kaçınmak.
Budist Etik, ahlâkî kurallar çerçevesinde Budizm’in bir özeti niteliğindedir. “Buda’ya giden yol” kavramında uygulama odaklı yönlendirmeler söz konusudur. Budizm’in en büyük değeri ve kutsal amacı “Uyanış”tır (Nirvana). Budist Etik kutsal amaca ulaşma noktasında faydalı (kusala) ya da zararlı (akusala) davranışlar açısından Budizm’den farklıdır.
Özerk Etik
Budist Etik, insanın içerisindeki uyanışı sağlamanın bir yoludur. Fakat Hıristiyan dîni uyanmayı prensipte farklı olarak kabul eder. Özerk bir etik olan Budist Etik, kutsal amaca ulaşmak için yapılan erdemli davranışları değerlendirir. Diğer dinler ise; kutsal amaca ulaşmayı engelleyici davranışları ele alır. Bu farklılıklar sebebiyle Budizm’in din ya da felsefî bir görüş olup olmadığı daima tartışılmıştır. Budist Etik’te diğer dinlerin aksine doğru-yanlış, iyi-kötü gibi kavramların net ve değiştirilemez karşılıkları yoktur. Bunun yerine Budist Etik’te doğal davranışlar sonucu ortaya çıkmış Karma Felsefesi vardır. Bundan yola çıkarak, faydalı (kusala) kavramında tanrısal, itaatkâr ya da kutsal amaca ulaşmayı sağlayan davranışların tümü anlamı vardır. Zıt kavram olan zararlı (akusala) kavramı ise; tanrısal olmayan asi ya da kutsal amaca ulaşmayı engelleyici davranışların tümü anlamındadır.
Temel şartlar
Örnek nitelikteki Budizm kaynaklarının büyük bir bölümü Buda öğretilerini ve önemli Budizm düşüncelerini içerir. Bu kaynaklar “Nirvana”yı sağlayan sayısız yolları ve metotları tanımlar. Budizm’in farklı okulları ve sistemleri bu kaynakların yorumlanmasındaki farklılıklar nedeniyle birbirinden ayrılır.
Tüm Budist okullarının ve Budist Etik’in ortak şartı, Sekiz Aşamalı Asil Yol’u da içerisine alan Dört Yüce Gerçek’tir. Kutsal amaca ulaşmanın (ıstıraptan kurtulma) ancak bu şekilde gerçekleşeceğine inanılır. Fakat buna ek olarak, çoğu Budist okullarında verilen Budist öğretisi ve etiğinin önemli unsurlarının farklı algılanışı da söz konusudur. “Üç Ana Uygulama” Budist Etik’te; Güzel Ahlak (sila), Doğru Konsantrasyon (samadhi) ve Bilgelik (Panna) kavramlarını içermektedir. “Paramita” ise cömertlik ve sevgi doluluk anlamlarını verir.