Home » Eğitim » Öğrenciler Nasıl Motive Olur? – Proje Tabanlı Öğrenme

Öğrenciler Nasıl Motive Olur? – Proje Tabanlı Öğrenme

98f13708210194c475687be6106a3b84etik_dernegi20

Eğitimcilerin, öğrenenlere daha iyi ulaşmak, öğrencilerin bir üst eğitimde veya okul dışında ihtiyaçları olan becerileri kazandırmak için eğitimi nasıl geliştireceklerine dair pek çok fikirleri var. Fakat sıklıkla, bu fikirler yetişkinler arasında kalıyor. Her hangi bir fikir gerçek anlamıyla sadece sınıfta sınanabilir. Öğrencilere kendi eğitimleriyle ilgili ne düşündükleri çok nadiren sorulur.

“Deeper Learning” hareketinin bir parçası olarak, okula devam etmekte olan 7 öğrenci bir panel düzenleyerek, öğrenmenin onlar için ne anlama geldiğini, eğitimcilerin yaratmak için çok uğraştıkları okul ikliminin yaratıcılığı, işbirliğini, güveni, başarısız olma hakkını nasıl öldürdüğünü ve belki de en önemlisi öğrencilerin katılmak isteyecekleri eğitimi anlattılar.

Entegre Projeler

Bu öğrencilere göre “proje tabanlı” öğrenme standartları oluşturuyor. Bunula birlikte iyi bir projenin işlemesini sağlayanın ne olduğuna dair pek çok fikirleri var. Öğrenciler projenin, disiplinlere ayrılmasındansa disiplinler arası entegrasyonu sağlamasını tercih ediyorlar. Öğrencilerden biri olan Erina Chavez, “proje disiplinler arası olduğunda her öğrencinin ilgisini çeken bir nokta bulduğunu ve öğrencilerin dahil olabildiklerini” düşünüyor. Daniel Cohen ise “entegre projeleri seviyorum. Çok farklı  bakış açıları öğrenebiliyorsunuz” diye belirtiyor.

Öğrencilere Yetişkin gibi Davranmak

Öğrenciler, dikkatlerini çeken bir hastalığın kökenleriyle ilgili araştırma yapmaları ve sonrasında bunula ilgili bir sanat projesi geliştirmeleri söylenen, biyoloji ve sanat alanlarının entegrasyonunu sağlayan bir projeyi anlatıyorlar. Öğrenciler, kendi ailelerinde bulunan hastalıklarla ilgili; aile üyeleriyle hastalığa dair deneyimleriyle ilgili yaptıkları görüşmeleri videoya kaydetmekten inatçılığın genetik kökenlerini araştırmaya varan birbirinden tamamen farklı araştırma yöntemlerini seçmişler.

Proje, başlangıçta Chavez’i heyecanlandırmamış. Sanat çalışmalarını çok sevdiği için eninde sonunda projeden keyif almaya başlamış. Paris Gramann şöyle söylüyor; “her birimiz, öğretmenlerin rehberliğinde karşılaştığımız probleme dair kendi çözümlerimizi ve kendi cevaplarımızı bulduk. Çok ciddi  mücadele ettik çünkü gerçekten nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Projenin en iyi anları bu anlardı.”

Projenin gerçekten sergilenebilecek bir ürünle tamamlanacak olması öğrencileri çok heyecanlandırmış. Oluşturdukları ürünler California Üniversitesi Sen Diego sanat galerisinde sergilenmiş. “Eserlerimizi sergiye götürüldüğü zaman işler gerçekten ciddileşmeye başladı. Sadece sınıfta göstereceğimiz bir şey değildi, başarılı ve estetik bir şekilde yapacağımız bir işti(Chavez)”.

Orta okul öğrencileri de farklı disiplinlerin entegre edildiği projeleri takdir ediyorlar. Yedinci sınıf öğrencisi Ana de Almedia Amaral, sosyal bilimler ve matematik/fen alanlarını birleştiren projeyi şöyle tanımlıyor; öğrenciler Sherlock Holmes’u okudular, kendi versiyonlarını yazdılar ve adli tıp alanında birer uzman oldular. Birlikte sınıf içerisinde bir suç sahnesi yarattılar ve sonrasında, animasyon bir video yardımıyla, adli tıp süreciyle ilgili toplantı yapmak için eğitildiler.

İlgi ve İlişki

Öğrenciler öğrendikleri konuyu neden öğrendiklerini bilmek ve sadece kendilerini ilgilendiren bilgilere büyüteçle bakmak isterler. Gramann; öğretmenlerin, projeyle ilgili daha açıklayıcı yönergeler vererek öğrencilerin ilgi duydukları alanla ilgili çalışmalarını istediklerinde öğrencilerin projeye sonuna kadar dahil olmalarını sağlayabileceklerini düşünüyor ve ekliyor; “öğrencilere yetişkin gibi davranın, buna layık olduklarını düşündüklerinde daha fazla yetişkin gibi davranacaklardır”.

Bir proje, sıklıkla birkaç hafta devam eder. Öğrencilerin, konuyla ilgili ayrıntılı bir çalışma yapmaya dahil olmaları ve kendilerini adamaları için motivasyona ihtiyaçları vardır. “Otantik seçim” bunun olmasını sağlamanın yollarından biridir. Paneldeki öğrenciler otantik seçimi, kendi eğitimleriyle ilgili günlük rutinler hakkında – sosyal bilgiler dersinde hangi kitabı okuyacakları, hangi başlıklar hakkında araştırma yapmak istedikleri gibi konularda –  karar vermek olarak tanımlıyorlar. Bu öğrencilerin konuşmaları onların her zaman öğrenmeye eğilimli olduklarını düşündürtse de aslında öyle değillerdi. Kazanımları neden önemsemeleri gerektiğini öğretmenlerin onlara açıklaması gerekiyor.

Almeida Amaral, “eğer bilmelerine izin verirseniz ve gerçek hayatın sorunlarını kullanırsanız bu öğrencilerin anlamalarına ve çabalamaya değer hissetmelerine yardımcı olacaktır” diyor. Envision Akademi’den Gibran Huerta’ya göre yapılması gereken en önemli şey; projenin öğrencilere temas ettiğinden emin olmak. Öğretmenler, öğrencilere gerçekten temas etmeyen projeler vermeye, ölçütler belirlemeye ve konular kullanmaya eğilimliler. Huerta, öğrenmenin püf noktasının “konunun kendisiyle nasıl bağlantı kuracağını öğrenme” olduğu konusunda çok kararlıydı. Ortaokula giderken öğrendiklerini kendinle ilişkilendirme becerisini geliştirmek gerektiğini belirtti.

Aktif Olmak

Paneldeki öğrencilerden Trey Lewis, öğrencilerin ellerinin çalışmasını ve yaptıkları işle etkileşim halinde olmalarını sağlamanın çok etkili olduğunu söylüyor. Hakkında konuşulan konularla ilgili eyleme geçmeyi tercih eden bir öğretmeninden bahseden Lewis, en çok aktif oldukları projelerin, işbirliği ve liderlik becerileri gerektiren, öğrencilerin kolay olmadığına hem fikir oldukları grup projeleri olduğunu belirtiyor.

Öğretmenlerin Önemsediğini Bilmek

Paneldeki öğrenciler, öğretmenlerin kendilerini önemsediklerini ve öğrenme yolculuğunun bir parçası olduklarını hissettiklerinde daha sıkı çalışmak ve başarılı olma isteklerinin arttığını düşünüyorlar. Onlara göre öğretmenin önemsemesi en önemli faktör. Aguilar, mükemmel bir öğrenci olmadığını fakat kendisine yardımcı olan şeyin öğretmenlerin ve diğer çalışanların onu önemsediklerini göstermeleri olduğunu söylüyor. Öğrencilerin, öğretmenin önemseyip önemsemediğini hissettiklerini söylüyor. Aguilar, iyi bir öğretmeni güçlü matematik becerileriyle ilerde ne yapacağını, önemseyerek anlatana kadar matematikten nefret ediyormuş. “Motivasyonum arttı, daha çok öğrendim, bir öğrenci olarak potansiyelimi göstermeye başladım ki böyle bir potansiyelim olduğunu bilmiyordum” (Aguilar).

Öğrencilerin hepsi defalarca, öğretmenin yüksek beklentilerinin ve güçlü desteğinin çok önemli olduğunu söylediler. Gramann “motive oldum çünkü öğretmenler buna değdiğini hissetmemi sağladılar” diyor. “Sorumluluğum ve güvenilirliğim olduğunu hissettim” (Gramann). Paneldeki öğrencilerden biri olan Cohen, bir noktada okulun modelinin kendine uygun olmadığını düşünsede çok hızlıca fikrini değiştirmiş. “Öğretmenler gerçekten bizi önemsiyorlar. Bence bu bizim okulumuzu eşsiz ve özel yapıyor” (Cohen).

Öğrenciler okula ait hissetmenin kendileri için önemli olduğunu defalarca söylediler. “Öğretmenler ve öğrenciler arasındaki güçlü bağ öğrencilerin evde gibi hissetmesini sağlıyor”(Huerta). Bu 7 öğrencinin okuduğu Envision Akademi’nin sadece 400 öğrencisi var ve öğretmenler bütün öğrencilerin isimlerini biliyorlar. Kendilerine isimle seslenilmesi öğrencilerin tanındıklarını hissetmelerini destekliyor.

Hatadan Öğrenmek

Paneldeki her öğrencinin, önemli bir projede yaptığı büyük bir hataya dair öyküsü var. Okul hatadan öğrenmeyi teşvik eden politikası sayesinde öğrenciler bir sonraki denemelerinde neyi farklı yaptıklarını anlatabiliyorlar hatta hatalarıyla eğlenebiliyorlar. Lewis, sergi gününe kadar çok iyi durumda olan güneş enerjisiyle çalışan bir fırın yapmış. Fırın, sergi günü parçalarından ayrılarak dağılmış. Gelecekte bir proje yaptığımda proje son dakikada aksarsa ve sağlıklı bir şekilde düşünerek projeyi düzeltmem gerekirse kesinlikle bana yardımcı olacak bir hata! (Lewis)

Yapılan İşi Değerlendirmek

Proje-tabanlı öğrenme hem öğretmenlerden hem de akranlardan geribildirim almak için pek çok imkan yaratıyor. Lewis, aldığı en önemli geribildirimlerin arkadaşlarından geldiğini söylüyor. Öğrenciler günlük olarak birbirlerine eleştirilerini söylüyor ve dinliyorlar. Aynı zamanda öğretmenlerinin eleştirilerini dinliyorlar. Sık uygulama ve geribildirimin sürecin sonu olmadığına dair farkındalık öğrencilerin geribildirim alıp-verme konusunda işlerini kolaylaştırıyor. Geribildirimin işlerini geliştirmenin bir yolu olduğunu biliyorlar.

Öğrenciler geribildirim konusunda öğretmenlere bir öneride bulunuyorlar; geribildirimde bulunurken standartları referans alan bir konuşma yerine öğrenenin kendi amaçlarına dayanan bir konuşma yapın. Aguilar, öğrencinin kendi hedeflerinin çok daha motive edici olduğunu belirtiyor. Öğrenilen konunun, becerinin, kendi yaşamları ve ilgi alanlarıyla nasıl bir ilişkisi olduğunu daha çok duymak isteyeceklerdir.

Kaynak : http://blogs.kqed.org/mindshift/2014/03/what-keeps-students-them-motivated-to-learn/

Çeviren : Yılmaz ERDAL