Home » Kitap » Kitap Tavsiyesi : PATASANA – Ahmet Ümit

Kitap Tavsiyesi : PATASANA – Ahmet Ümit

Patasana, Ahmet Ümit’in 2000 yılında yayımlanan polisiye romanı.

Kitap, “Ben zalimler çağında yaşayan bir alçaktım” ile başlamaktadır.

Patasana(kitap)

Kitabın adı olan Patasana, kitapta geçen Hititli bir saray yazmanı olan kişinin adıdır. Bu yazmanın gizlice yazdığı aynı zamanda resmi olmayan tarihin ilk belgeleri olacak tabletleri kazıları sırasında bulan arkeologların çevresinde meydana gelen gizemli cinayetler olay örgüsünü oluşturmaktadır. Kitapta bir yandan arkeologların öyküsü anlatılırken bir yandan da tabletlerde yazanlar verilmektedir.

Kitap bir cinayet haberiyle başlar. Bu sırada kazılar sürdürülmektedir ve tabletlerin bir bölümü çıkarılmıştır. Cinayet haberi; çeşitli kuşkular doğurmuş, olayın farklı biçimlerde yorumlanmasına ve arkeologlar arasında huzursuzluk çıkmasına neden olmuştur. Ahmet Ümit’in her kitabında olduğu gibi okuyucu yine ters köşeye yatırılmış, katil hiç beklenmedik bir kişi çıkmıştır.

Tabletlerde ise Patasana adlı Hititli saray başyazmanı çocukluğundan itibaren yaşadığı belli başlı olayları, yaşadığı aşkı ve kinini tarihi olaylarla birlikte içten bir biçimde ve yalansız anlatır. Tabletleri gizlice yazmasının nedeni saray yazmanlarının kralın bilgisi dışında ve devleti küçük düşürebilecek yazılar yazamamalarıydı.

Arkeologların öyküsünün anlatıldığı bölümün baş kahramanı Esradır. Kazının sorumlusu olan Esra adlı arkeolog olayları anlatan ve yorumlayan zaman zaman okuyucuyu yönlendiren karakterdir. Tabletlerin yer aldığı bölümlerin baş kahramanı ise Patasanadır. Adeta günlük tutarcasına yazdığı tabletlerde yalansız dahası çok önemli bilgiler veren ve onu bulan arkeologlarca çok değerli olan olaylar anlatmıştır. Onu tabletleri yazmaya sürükleyen kendisini suçlu hissetmesidir. İçinde kendisini kötü sıfatlarla değerlendirdiği tabletleri yazma amacı ise insanlar arası kötülüğün, ölümlerin, savaşların bitmesidir ve barış içinde yaşanmasını dilemesidir…

Kasım 2006’da 20. baskısı yapılan Patasana, yazarın 3. romanıdır. Kitabın arkasındaki notta şöyle denilmektedir: “Patasana trajik öykülerle dolu bir kitap, ama asla karamsar değil. Tüm iyi romanlarda olduğu gibi, Patasana’da da bilgelik, belirsizliğin üzerinde yükseliyor.”