Home » 2019

UYGARLIK TARİHİ II

ORTAÇAĞ AVRUPA TARİHİ VE UYGARLIĞI (5-15. YÜZYIL) Ortaçağ Kavramı Genel olarak, Batı Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden, Yeniden Doğuş anlamına gelen Rönesans Dönemine kadar sürdüğü kabul edilen ortaçağ kavramı ilk olarak Rönesans Dönemi tarihçilerince kullanılmıştır. Ortaçağ dönemi; Erken, Asıl ve Geç Ortaçağ olarak üç döneme ayrılabilir. Erken Ortaçağ (5-11. Yüzyıl)...
Continue reading

İKTİSADA GİRİŞ II

MAKRO İKTİSADIN TEMELLERİ Mikro İktisattan Makro İktisada İnsan, temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak çeşitli malları elde etme mücadelesine giriştiğinden bu yana iktisatla özdeşleşmiştir. Mikro ve Makro İktisat Ayrımı İktisat, kısıtlı kaynakları kullanarak hangi malların kimler için, ne kadar üretileceği ve kimler tarafından tüketileceği gibi temel bir takım sorulara...
Continue reading

UYGARLIK TARİHİ 1

DÜNYANIN OLUŞUMU VE TARİH ÖNCESİ ÇAĞLAR Evren, Dünya ve Canlıların Oluşumu Big Bang (Büyük Patlama) adı verilen teoriye göre evren, yaklaşık 15 milyar yıl önce saf enerjiden oluşan küçük, yoğun ve sıcak bir noktanın giderek büyümesiyle oluşmuştur. Madde giderek yoğunlaşmış ve yer çekimi sayesinde dev kütleler haline gelerek...
Continue reading

İKTİSADA GİRİŞ I

İKTİSADI NEDEN ÖĞRENMELİYİZ? Giriş İktisadı öğrenmenin bir nedeni, içinde yaşanılan dünyayı anlamaktır. Bu dünyada bazı ülkeler refah içinde yaşarken, neden diğer ülkeler açlık çekmektedirler? Bazı ülkelerde enflasyon oranı çok yüksek iken, neden bazı ülkeler istikrarlı fiyatlara sahiptirler?… gibi sorulara cevap aramaktır. Diğer bir neden ise, iktisadı öğrenmek insanları...
Continue reading

DAVRANIŞ BİLİMLERİ I

SOSYOLOJİYE GİRİŞ VE YÖNTEMİ Sosyoloji Nedir? Sosyoloji sosyal ilişkiler üzerinde odaklanan, sosyal ilişkilerin; bireylerin tutum ve davranışları üzerindeki etkileri ve bu ilişkilerin toplamı olarak tanımlanabilecek toplumun oluşumu, gelişimi ve değişimi üzerinde duran bir bilim dalıdır. Sosyoloji toplumları imceler ve toplumlar da içinde yaşayan insanların davranışlarını, inançlarını ve kişiliklerini...
Continue reading

Felsefe hangi temele dayanmalıdır – Hilmi Ziya ÜLGEN

Genel felsefe bölümlerinden hangisi bütün felsefeye temel olmak gücündedir? Bu kitapta incelediğimiz üç bölümden her birinin felsefi düşünceye ve bundan dolayı ilimlere temel olmak iddiasında bulunduğunu, bugün de bir dereceye kadar sürüp gittiğini görüyoruz. Öyle ise onların bu bakımdan ne gibi kanıtlara dayandığını, bu konuda ne derecede haklı...
Continue reading

ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMLARI I

REALİZM VE NEOREALİZM (GERÇEKÇİLİK VE YENİ GERÇEKÇİLİK) Giriş Realizm I. Dünya savaşı sonrası idealizmin boşluğunu doldurmak için ortaya çıkmıştır. II. Dünya savaşı sonrası güvenliğin iyice ön plana çıkması ile beraber çok daha çekici hale gelmiştir. Dolayısı ile soğuk savaş döneminin açıklanmasında ele alınan temel bir teorik çerçevedir. Realizmin...
Continue reading

GİRİŞİMCİLİK VE İŞ KURMA

GİRİŞİMCİLİK KAVRAMI, ÇEŞİTLERİ VE GİRİŞİMCİLİKTE ETİK Girişimcilik Girişimcilik, bir malın veya hizmetin üretim girdilerinin satış amaçlı olarak henüz belirlenmemiş bir bedelle satın alınması ve üretilmesidir. Girişimcilik, kökleri hayallere dayanan ve değerlerle sonuçlanan bir süreçtir. İnsan hayatını kolaylaştıran her eylem içinde girişimciliği barındırır. İşletmelerin etkilendikleri ancak etkileyemedikleri ekonomik, toplumsal,...
Continue reading

DİPLOMASİ TARİHİ

DİPLOMASİNİN TANIMI, DİPLOMASİ TEORİSİ, DİPLOMASİ TEORİSİNE KATKIDA BULUNANLAR Diplomasinin Tanımı ve Kapsamı Diplomasi uluslararası ilişkileri düzenleyen antlaşmalar bütünü; yabancı bir ülkede ve uluslararası toplantılarda ülkesini temsil etme işi ve sanatı; bu işte çalışan kimsenin görevi, mesleği; bu görevlilerin oluşturduğu topluluk’ olarak tanımlanmaktadır. Politikayla diplomasi birbirine karıştırılan kavramlardır. Diplomasi...
Continue reading

AVRUPA BİRLİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ’NİN BÜTÜNLEŞME TEORİSİ Uluslararası  İşbirliği Ulus-devletlerin ekonomik, siyasal, kültürel ve askeri alanlarda birbirleriyle gerçekleştirdikleri işbirlikleri genel olarak kendi aralarında oluşturdukları örgütlenmeler, diğer bir deyişle uluslararası örgütler şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu tür örgütlenmelerde kararlar katılımcı aktörlerin, yani ulus-devletlerin doğrudan kendilerince alınır. Buna göre, uluslararası örgütlerin katılımcılarının onaylamadıkları bir ...
Continue reading

AMERİKAN DIŞ POLİTİKASI

ULUSLARARASI SİSTEMDE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ (ABD) ABD ve Uluslararası Sistem Amerika Birleşik Devletleri (ABD), uluslararası sistemdeki konumu, gücü, etkisi ve katılım derecesi nedeniyle süper güç olan bir devlettir. 20 yüzyıldaki uluslararası ilişkiler performansı ve bu performansın sonuçları itibarı ile uluslararası sistemin oluşumunda, şekillenmesinde ve işleyişinde çok büyük rol...
Continue reading

Çin Felsefesine Giriş

Yeni belgeler Çin uygarlığının sanıldığı kadar eski olmadığını, İ.Ö. 1000 yıllarında başladığını göstermiştir. İ.Ö.4500 yıllarında Çin topraklarında Moğol tipinde ve neolitik uygarlıkta bir halk yaşıyordu. Bu halkın Tibet, Türk ve Tai karışımı olduğu sanılmaktadır. İ.Ö. 2000 yıllarına doğru bu halkın iki ayrı kültür düzeyinde gelişmeye başladığı ve bu...
Continue reading

Hint Felsefesine Giriş

Hint felsefesi geleneksel olarak ruhsal ve gizemsel bir felsefedir. Hindistan genellikle ruhsal felsefenin beşiği sayılır. Hindistan’da en basit inançlar bile bir felsefe değeri taşır. Hint felsefesi dört döneme ayrılır: 1. İÖ 15. yy’dan İ.S 6.YY’a kadar süren Vedik dönem 2. İS 6. yy ’dan 10 YY’a kadar süren...
Continue reading

İslam Felsefesine Giriş

Ortaçağ felsefesinin bir diğer önemli ve özgün felsefe geleneği İslam felsefesidir. İslam felsefesi, Batı’nın Patristik felsefenin ardından ağır bir “Karanlık Çağ”a girdiği sırada, kültür tarihinde özellikle bilginin sadece korunmasına değil fakat yeni katkılarla zenginleşmesine önemli katkılarda bulunmuş; bu anlamda, antik felsefe ile 12. yüzyıl sonrası Skolastik Hıristiyan felsefesi...
Continue reading

20.yy Felsefesinin Genel Özellikleri

Felsefenin 20. yüzyıldaki gelişim seyrini izleyebilmek, onun başka çağlardaki gelişimini takip edebilmekle kıyaslandığında, alabildiğine zor ve zahmetli bir iş olarak karşımıza çıkar. Bunun da en önemli nedeni, bütün çağların en uzunu olan 20. yüzyılda çınar sayısının, yani felsefeye katkı yapmış olan filozof sayısının hiç olmadığı kadar çok, hatta...
Continue reading

19.yy Felsefesi

19.yy Felsefesinin Genel Özellikleri Kant’ın 1804 yılındaki ölümü, Aydınlanmanın sonuna işaret eder. 19. yüzyılla birlikte, yeni felsefi problemler ve yeni felsefe kavrayışları ortaya çıkar. Nitekim bu yüzyıl, felsefede, şimdiye kadar görülmemiş bir çeşitliliğin yaşandığı bir çağ olarak kendini gösterir. Rönesans’ta insan entelektüel olarak matematiğin ve doğa biliminin yükselişi...
Continue reading

Aydınlanma Felsefesinin Genel Özellikleri

İngiliz Ampirisizmi ve Aydınlanması On yedinci yüzyılın son çeyreği, Batı felsefesinde Aydınlanmanın başladığı dönem olarak bilinir.Aydınlanmanın kurucu babaları ise Isaac Newton ve John Locke’tur. Newton, çağının büyük bilimsel dehalarının en sonuncusuydu ve onun 1687 yılında yayınlanan Philosophiae Naturalis Principia Mathematica [Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri] adlı eseri, Kopernik ve...
Continue reading

17. YY Felsefesi

Modernlik Ruhunun İlk Büyük Temsilcileri Modern felsefe daha ilk aşaması ya da uğrağından başlayarak, yani Francis Bacon ile Thomas Hobbes’tan itibaren, yeni zamanlarda kozmosun parçalanmasının yarattığı sonuçların etkisi altında gelişir. Kozmosun parçalanması, elbette her şeyden önce İlkçağ ile Ortaçağ felsefesine damgasını vuran klasik dünya görüşünün ya da teleolojik...
Continue reading

Rönesans Felsefesine Giriş

Rönesans felsefesi bir geçit döneminin, yani Avrupa uygarlığının yaklaşık bin yıl süren Ortaçağı ile Yeniçağ arasındaki dönemin felsefesidir. Tarihsel olarak 1400 ile 1600 yılları arasında kalan dönemi ifade eder. İşte bu dönemde geliştirilen ve Ortaçağ ile modern Yeniçağ felsefesi arasında bir tür köprü görevi üstlenen felsefeye Rönesans felsefesi...
Continue reading

Ortaçağ Felsefesine Giriş

Ortaçağ felsefesi hakkında dile getirebileceğimiz bir durum, bu dönemin içinde ele alınan Latince yazan isimlerin neredeyse tümünün kendilerini filozof olarak değil,fakat ilahiyatçı olarak görmeleridir.  Onlara göre filozof, antikçağda yaşamış ve yapıtlarını kaleme almış olan Platon ve Aristoteles’tir. Ortaçağ filozoflarına göre felsefe, dinin hizmetinde (ancilla theologiae) bir etkinlik olarak...
Continue reading