Home » 2015

NELSON’UN HUNİ DENEYİ … YİNE! – Tınaz Titiz

Bundan beş yıl evvel, bir sorunun çözümünde kullanılabilecek doğru ve eğri yolları çok iyi anlattığını düşündüğüm bir yazı yazmıştım. İçinde yaşadığımız şu günlere en uygun yazı olarak, bin küsur yazımın içinden onu seçtim. Ve hiçbir değişiklik yapmadan tekrar aşağıya alıyorum: 1987 yılında, Deming Ödülü adıyla bilinen kalite ödülünü...
Continue reading

NASIL BİR TÜRKİYE ÖZLEMİNDEYİZ? – Tınaz Titiz

Bu soru ilk anda biraz anlamsız görünüyor değil mi? Öyle ya: “Bu cennet vatan toprağında barış, kardeşlik, hoşgörü içinde yaşayan; refah ve mutluluğu çağdaş ülkeler düzeyine erişmiş ve sürekli gelişen bir Türkiye” gibi bir tanımlama yeterli değil mi?.. Haydi bunu pek yuvarlak buldunuzsa, daha somut terimlerle şöyle de...
Continue reading

GEÇMİŞİN BELİRLEYİCİLİĞİ – Tınaz Titiz

“Onbir kibrit” oyununda, kazanan baştan bellidir! “Onbir kibrit” oyunu, iki kişiyle oynanan, tarafların sırayla ya bir ya da iki kibrit çekebildiği ve böylece devam ederek, son tek kibriti çekmek zorunda kalanın yenik sayıldığı bir oyundur. Gösterilebilir ki, oyuna ilk başlayan için daima bir kazanma stratejisi vardır. Bu durumda, yani birinci başlayan o...
Continue reading

ÇÖZÜM BULMAYALIM, NEDEN ARAYALIM! – Tınaz Titiz

“Sürekli çözüm üreten kişi”, “ülke sorunlarına çözümler üreten parti”, “laf değil çözüm üretimi” gibi sözler, kişileri ve kurumları yüceltmek amacıyla kullanılıyor. Ama, bu sözlere karşı yöneltilebilecek şöyle bir eleştiri, bu “çözüm üretme” işinin nasıl bir toplumsal hastalık olabileceğini (ve çoğunlukla da olduğunu) ortaya koyuyor: Bir sorunun nedenlerini ortadan...
Continue reading

SORULMAYAN SORULAR! – Tınaz Titiz

  Üzerinde ambargo bulunmasa da, düşünülmesi bir yolla caydırılmış olabilecek kavramlar ve o kavramlarla ilgili kesimler var. Bu kavramlardan biri eğitim, bununla ilgili kesim de eğitim sınıfıdır. Eğitim ve sınıfı “kutsal” ilan edildiği için kimse eğitimin içeriği konusunda konuşamaz, eğitim sınıfının ne yaptığı konusunda soru soramaz, ama eğitime...
Continue reading

BİLİM, TÜM EMİN OLDUKLARIMIZI TERK ETMEYE HAZIR OLMA TAVRIDIR! – Tınaz Titiz

Bilim, “bilinmeyenleri bilinir kılma çabasıdır” denebilir. Bu yalın bir tanımdır. Bu tanım nedeniyle akla gelebilecek bir çok ikincil soruya yanıt vermemektedir. Örneğin, falcılık da aynı amaca yönelik olduğuna göre, acaba bilim ve falcılık aynı şeyler midir? Bu gibi spekülasyonlar insanlık tarihiyle yaşıttır. Hemen bütün düşünürler, bilgi ve bilim ile ilgili bir şeyler söylemişlerdir. Hemen...
Continue reading

BİLİM ÇANTASI! – Tınaz Titiz

Merakı, araştırmacılığı uyarıldığı için bilim insanı olan ya da buluş yapan ne kadar çok insan vardır. Leonardo Da Vinci’nin olağanüstü sanat dehasına kaynaklık eden merakının, iyi bir gözlemci olan dayısı tarafından uyarıldığı söylenir. “Bir Tutkunun Öyküsü” kitabının yazarı, çok sayıda uluslararası değerde buluşa imza atan Erbil Serter, buluş...
Continue reading

AZ BİLİM! – TINAZ TİTİZ

Her şeyin azı-çoğu olabildiğine göre acaba bilimin de azı çoğu olamaz mı? Önce bu abesle iştigal nereden aklıma geldi onu açıklayayım. Bilimle ilgili konumumuzun ve de bunun gerçek nedenlerinin sorgulanması, en katı askerî yasaklardan daha da dokunulmazdır. Bu konuda yalnızca, bilime ayırdığımız paranın GSMH’ya oranının ülkemizde az olduğu...
Continue reading

Risk Çocukluğun Bir Parçasıdır

Her gün açık havada zaman geçirmek gerekiyor. Ama sadece oyun alanlarının temiz ve kontrollü ortamına teslim olmayın. Geçtiğimiz günlerde İngiltere’de partiler üstü meclis grubu tarafından fit ve sağlıklı çocukluk ile ilgili bir rapor yayınlandı. Bu raporu takip eden bilinçli ebeveynler, çocuklarının hayatına hangi miktarda risk katmaları gerektiğini merak...
Continue reading

Kitap Tavsiyesi : Ateşi Kıvılcımken Söndürmeli – Tolstoy

İnsanların Kalbindeki Mutluluğu tartmış olan birine hiç rastladın mı? Bak, işte şimdi o, herhangi bir tozlu kaldırımda oturup parlak gökyüzünü seyrederek, sakin ve mehtaplı gecede neşeyle şarkı söylemeye devam ediyor… Bu yüksek duvarların arkasında yaşayan zengin insanların kalplerinden geçenleri bilen var mı?..
Continue reading

Kitap Tavsiyesi : Martı Jonathan Livingston

Martı romanını ve Jonathan Livingston’ın müthiş hikayesini bilmeyenimiz yoktur sanırım. Kitapta Jonathan diğer martılardan farklı bir martıdır. Diğer martılar gibi uçmak istememekte o farklı uçma yolları denemektedir. Sürekli olarak bunun için çalışır ve sonunda başarır. Bunun üzerine Jonathan, Martı toplumundan gelenekleri bozduğu için sürgün edilir. Ancak öğretmeni ya...
Continue reading

Ne bildiğimizi bilmiyoruz. Ne bilmediğimizi de bilmiyoruz….

Kadim dünyanın büyük kültürlerinde ilahi ve insani olan arasında bir merdiven vardı.Yeryüzüne ve kozmosa ‘sen ‘ değil,’siz’ diye hitap ediliyordu.İnsanlar parçası oldukları büyük bir kozmik gizeme katıldıklarını hissediyorlardı.İlahi olanı maddi dünyanın içinde olan bir şey olarak deneyimliyorlardı.Doğa ve kozmoz ilahi varlığın ruhuyla dolmuştu.Stonehenge’de gerçekleştirilen türden seremoniler, yeryüzü ile...
Continue reading

Hatalarımla Büyüdüm

“Yerin üstünde, göğün altında bir yerlerdeyim.. Hayallerimin ortasındayım.. Hatalarımla büyüdüm, hatalarımdan öğrendim, doğruyu buldum.. Bekliyorum bundan sonra, yarından önce günüm gelir mi diye.. Yönüne döndüm yönü kısalsın diye.. Mucizemi bekliyorum!..” Doğduğumuz andan itibaren hata yapmamaya şartlandırılırız. Ebeveynlerimiz hatalarımızı engellemek üzere kodlanmışlardır. Önceden sezilen hatalar için anında ekarte planları...
Continue reading

Dünyanın En İyi 10 Eğitim Sistemi

Eğitim tüm dünyada oldukça önemli kabul edilse de yine de her ülkenin bu işi aynı şekilde yapmadığı hatta bazı ülkelerin diğerlerinden çok daha iyi yaptığı aşikar. Batıdakiler genellikle kendi eğitim sistemlerinin en iyisi olduğunu varsayıyor. Ancak bu gerçekte pek de doğru olmayabilir. Pearson isimli bir eğitim grubu, bu...
Continue reading

Bir Annenin Çağrısı: Lütfen Çocuklarıma Yardım Etmeyin

Sevgili parktaki diğer anneler; Lütfen kızlarımı merdivenin tepesine kaldırarak koymayın, özellikle de bunu onlar için yapmayacağımı söylediğimi duyduğunuzda ve kendileri denemeleri için onları teşvik ettiğimde. Burada, çocuklarımdan koca bir beş metre uzakta, ayağa kalkamayacak kadar aşırı tembel olduğum için oturmuyorum. Burada oturuyorum, çünkü zor işleri onlar adına başkaları...
Continue reading

Dil Eğitimi : Bölüm 12 > Menemen yiyen adam İngilizce öğrenebilir mi?

Bu bölümde dil-kültür ilişkisi anlatılmaktadır. – Hocam, dil kültürüyle birlikte öğrenilir, değil mi? – Konuya balıklama dalmak deyimini yaşatmaya çalışıyorsun herhalde? – E hocam, balık söyledik ya, olsun o kadar. Yapılmış güzel bir espriye, aynı güzellikte karşılık vermeye çalışmak ama becerememek İlker’in sıkça yaşadığı bir şeydi ve bu...
Continue reading

Lütfen Bunu Bütün Okullarla Paylaşın

Birkaç hafta önce matematik dersi için oğlum Chase’in sınıfına gittim. Bir akşam oğlumun öğretmenine mail atmış ve ona şöyle demiştim: “Chase bana eve gönderdiğiniz ‘şeylerin’ matematik olduğunu söyleyip duruyor, ama ben ona pek inanmıyorum. Lütfen yardım edin.” Hemen şöyle bir cevap yazdı: “Hiç sorun değil! Okuldan sonra Chase’e...
Continue reading

Gyges’ in Yüzüğü

“Mitler, insandaki ruhani potansiyelin metaforlarıdır.” Joseph Campbell   “Hepsine hükmedecek bir yüzük, hepsini o bulacak, hepsini biraraya getirip, karanlıkta birbirine bağlayacak, gölgeler içindeki diyarında…” J.R.R. Tolkien. Gyges, eski bir Lidya kralı olmasının yanında, Plato’nun “Republic” isimli eserinin ikinci kısmında anlatılan bir hikâyede de adı geçmektedir.  Platon’un “Cumhuriyet” adlı...
Continue reading

Tüyden hafif çelikten güçlü süper madde geliştirildi

Çin Bilimler Akademisi Şanghay Seramik Enstitüsü araştırmacıları, köpüksü yapıya sahip süper maddenin “mucize yapıtaşı” olarak da bilinen grafen tüplerinin elmas kadar kararlı bir hücresel yapıya dönüştürülmesi sırasında ortaya çıkarıldığını açıkladı. Araştırmacılar, yeni keşfedilen maddenin eğilip bükülmeden kendi ağırlığının 40 bin katını taşıyabildiğine işaret etti. Grafenden elde edilen köpük,...
Continue reading

Dil Eğitimi : Bölüm 11 > Sinema, Pop-Corn ve İngilizce

Bu bölümde film seyrederek nasıl İngilizce öğrenileceği anlatılmaktadır. Ertesi gün saat beş buçukta İlker’in telefonu çaldı. Buluşma yerleri yine Taksim’di. Hasan Hoca sinemaya gitmeyi teklif etti. Fikir İlker’in çok hoşuna gitmişti. Birlikte filmlere baktılar ve “Uçuş” isimli filme gitmeye karar verdiler. Film saat dokuzda başlıyordu ve bir buçuk...
Continue reading